29 Ocak 2013 Salı

Şiirlerle ''biz''

Sevgilim, dün akşam dışarda bi yerde oturuyorduk arkadaşlarımla. Birden ayrıldığımız zamanlarda dinlediğim o şarkı çaldı. Ne yalan söyleyeyim, bu ara biraz daha sakin günler geçiriyordum daha az düşünüyordum. Belki beynim bile yoruldu artık, bu kadar yoğunluğu kaldıramıyor. Ama rüyalarım bitmiyor, her sabah senli bir sabaha uyanıyorum. Bir şeyler görüyorum ama uyandığımda hatırlamıyorum hiçbir şey:( Gün boyu ne gördüm diye zorluyorum kendimi. Belki de bilinçaltımın gördüğü rüyalardan biri değildir diye kendimi avutmak istiyorum. Neyse, o şarkının çalmasıyla beraber aklıma çok şey geldi, döküldüler resmen hafızamdan. Eski telefonumu buldum hemen, ses kayıtlarında senin benim için yazdığın o şiire rastladım... Sen şiirleri seversin, yazarsın da... Bir gün bana bir şey olursa şiirlerimi yayınlayın yazmıştın :(  Yoksun biliyorum ama bir yerlerde belki birilerinin yanında nefes aldığını biliyor olmaya bile razıyım sana bir şey olmasındansa. Yazdığın şiiri güzel bir ses tonunla okumuştun. 2 3 ay öncesi miydi hatırlamıyorum ama deden vefat etmişti. Bir dedene yazdığını okumuştun bir de bana yazdığını okumuştun. Bana yazdığın şöyle başlıyordu, ''seninle aynı şehirde olamamak üzüyor beni, seni aradığımda kapıyı aç diyememek belki de,  uçakla bir saat otobüsle 14.. Ya hep olsun ya hiç, ortada olmasın sakın. en üst noktada iste, istiyorum diyebil. isteyebil ki ben de bileyim bu kız gelecek benle olacak, diyebilmeliyim her hikayemde. Evet hikaye yazmayı severim ama romana da aşığım ben, senin yanında kalmam gibi bir şey bu. Kısa film de severim ben, nasıl roman da çıktıysa ortaya şimdi de uzun metrajlı film gibi başı belli olsun sonu değil konusu da malum senle biz. Artık zaman gösterir, derim ben. Ya komedidir ya dram, bu film bitmez sen bana varmadan....'' Ortadayız işte Berk, ne başladı ne bitti,  ne hiç oldu ne de hep oldu...

28 Ocak 2013 Pazartesi

*-*

Bir gece, gecede bir uyku...Uykunun içinde ben... Uyuyorum, uykudayım. Yanımda sen.
Uykumun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben... Bir yere gidiyorum, delice... Aklımda sen
Ben seni seviyorum gizlice, el pençe duruyorum, yüzüne bakıyorum... Söylemeden, tek hece.
Seni seviyorum, çok karanlık bir anda... Birden uyanıyorum, bakıyorum aydınlık. Uyuyorsun yanımda... Güzelce.

yoksa yalnız mısın sen de...

Dün senmişçesine sarıldığım yastığımla uykuya dalmaya çalışırken, sabah uyanmamla beraber rüyam aklıma geldi. Seni herhangi bir kızla görüyordum, kampüsteydin benim okulumun kampüsünde. Bir yerde oturuyordum, önümden geçiyordun o kızla. Rüyamda bile hissettim içimdeki o acıyı. Sen anlamazsın bu duygulardan, çünkü biliyorum. Benimle zaten kesintisiz düzenli bir iletişim içinde değilsin ve başka birsürü birsürü kızla berabersin ya da konuşuyorsun flörtöz  falan filan. Berk bir yanım sana deli gibi kızgın hiç affedemiyorum ama hala buraya bir şeyler yazmaya uğraşıyorsam da... Hala seviyormuşum...Seviyorum. Aniden kalbe giren sızı karşılıklı olurmuş derler. Gün içerisinden sık sık bir sızı düşüyor içime, ya sen... Ya sen de düşünüyor musun bazen beni..

24 Ocak 2013 Perşembe

*

Birtanemm, bugün final sınavıma girdim ve çok güzel geçti:) Gerçi sen bölümümü çok ezdin en son buluştuğumuzda ama olsun. Sabah kalktığımda fotoğrafına baktım ve ağız dolusu güldüm sanki görmüş gibi mutlu olup hatta telefonu falan öpttüüüüm! :) Senin gülen gözlerinin içine baktıkça heyecanlanıyorum. İçimde bir şeyler dolanıyor sanki falan. Ayy Berk, şu an bile ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu arada şu an Ordu'dasın da, Eskişehir'e geleceğini hissediyorum nedense. Yalnız kesin benim İstanbul'da olduğum zamana gelecek ve ben seni göremeyeceğim yine. Geçen yaz geldiğinde İstanbul'a gideceğimi söylediğimde inanmamıştın bana..Yine öyle olacak diye korkuyorum, ben niye seni görmek istemeyeyim:( Beni çok üzüyorsun Berk. Ben 3 yıldır en dürüst halimle senin karşındayım ve hazırım. Her neyse benim tatlı uşağum, ben her halinle seviyorum seni:) Aklıma yazın Barış abinin çığırdığı karadeniz türküleri geldi:) Küfürlü bir tane söylüyordu da sen de, ''küfürsüz söyle daaa'' demiştin:) Seni yeeeerim, ya Berk içimde kelebekler uçuşuyor bunları hatırladıkça resmen! Senin yaşadığın o yere Ordu'ya, Karadeniz'e deli gibi bi sempatim var falan ve düşündükçe heyecanlanıyorum:) Kendi kendime heyecanlanıyorum işte... Ben de bunlarla mutlu oluyorum böyle düşün... Bir an bu blogu yazışımın sebebini unutuyorum, neyse. Hoççakal sevgilii sevgilim:(

23 Ocak 2013 Çarşamba

told me everything by saying ''nothing''

Yaklaşık 10 dakikadır gözümü ayırmadan yeni yüklediğin fotoğrafına bakıyordum...Bir an o kadar yabancı geldin ki, çok tuhaf bir his içindeydim. 3 yıldır beraber olmaya çalıştığım kişi.... O mu, nasıl ya falan dedim. Bu his senle ilk buluştuğumuzda hissettiğim şey gibi çok tuhaftı. O günü hatırladım, Eskişehir'e yaklaşınca kalbim küt küt atıyordu. Beni içerde garda bekliyordun. Oturuyordun beni görünce ayağa kalktın ve bana doğru yürümeye başladın. Yüzünde yine o gülümsemen vardı, lisedeki hocanın da sana dediği gibi dalga geçer gibi tuhaf bir gülümsemen var ya hani:) Elimi kolumu nereye koyacağımı bilememiştim, sana bakmak istiyordum ama bir yandan da bakamıyordum:)  O an sarılmak istemiştim, çekiniyor muydun bilmiyorum sadece yanak yanağa öpüşmüştük. Tüm yol boyunca elin omzumdaydı bir an bırakmadın. Konuşuyordun ama benim sesim bile çıkamıyordu Berk.:) Çıksa da detone falan oluyordum. :D Duymuyordum bile dediklerini heyecandan, sadece ''boyun uzunmuş senin yaaa'' dediğini hatırlıyorum:)  Bir de itiraf etmeliyim ki, ne zaman senin yanında olsam saçmalıyorum:( Şapşallaşıyorum resmen. Ama sen hep konuş, ben hep dinlerim seni...Sesin bana huzur veriyor resmen, başımı omzuna koyup saatlerce öyle durabilirim, yanında uyuyabilirim. Ama yıllar en çok seni değiştirdi sevgilim...En çok sen.

22 Ocak 2013 Salı

you have gotten my heart*

Dün gece uyumaya çalışırken aklıma geçen yaz Karadeniz turuyla beraber Ordu'ya gidişim geldi.Giderken o kadar heyecanlıydım ki, yıllardır 52 plakalı bir araba gördüğümde kalbimin nasıl hızlı atmaya başladığını anlatamam. Ordu'nun yerel kanalını oturur izler ağlardım falan:) Bu kadar anormalleşmiştim artık sen düşün. Dehşet bir sempatim vardı Ordu'ya, ve inanır mısın bilmiyorum ama Ordu'ya girdikten sonra müthiş bir huzur kapladı içimi. Sokaklarını, caddelerini, insanlarını dikkatle izledim. Senden bir şeyler bulmak istedim. Bahsettiğin şeyleri hafızamı zırlayarak hatırladım. Teleferiğe bindim ve sadece seni düşünüyordum o anda. İnsanlara bakıyordum dikkatlice, içlerinden hangisinin Berk ile yakından uzaktan bir ilişkisi vardır kim tanıyordur falan deli saçması birsürü şey düşündüm durdum.Kızları incelemiştim, Ordu'nun kızları güzeldir diye duyuyordum sıkça:) Sanki başımı çevirdiğim bir yerde sana rastlayacaktım.  Sana haber vermiştim fakat bana çok sonra dönmüştün. Çoktan çıkmıştık oradan. Giderken sanki bir yarımı orada bırakıyordum, içim çok acımıştı. Yolda birden ateşim falan çıkmıştı fark etmiştim gerçekten kalbimin sızısıydı beni kötü eden. O an yanımda sadece senin olmanı istedim, sana sımsıkı sarılmak istedim, bir bütün olmak istedim seninle. Bana karışmanı istedim...Yine yoktun her zamanki gibi. Ne bittik ne başladık Berk. Kabul et en büyük haksızlığı hayatın boyunca bana yaptın...

21 Ocak 2013 Pazartesi

Sevgiiiliiiimm

Sınavlarım var bu ara sevgilim, kafamı dağıtmam adına iyi oluyor aslında. İnternete girme fırsatım pek olmuyor haliyle. Ordu'ya geçtiğini öğrendim, ailenle olacak olman mutlu ediyor beni senin adına. Özlemiştin aileni, anneni...Yatağına yatınca o oda sana beni hatırlatmıyor mudur diye düşünüyordum dün gece. Belki sana yolladığım birkaç bir şey falan olur da gözüne çarpar ya. Çok derin düşünüyorum değil mi, ürküyorsundur da şimdi. Ne diyo bu yaaa falan da geçiyordur içinden. Böylesine derinden seviyorum işte, gelmeyeceğim dedin ama belki Eskişehir'e gelirsin diye umut ediyorum. Seni görmek... Seni görmek bana hem iyi geliyor hem de içim daha çok acıyor. Aslına bakarsan neyin nasıl olması gerektiğini artık ben de bilmiyorum. Düşünmemeye çalışıyorum elimden geldiğince. Yine o eski günlerdeki gibi kaçıyorum anlayacağın. Düşünmeyince de duygularımın değişeceğinden korkuyorum, seni unutmaktan korkuyorum. Ama emin ol buna ben izin vermiyorum:) Hayatımda sen olmasan bile, her anımı sanki senleymiş gibi yaşıyorum. Bunu nasıl yapıyorum inan bilmiyorum, şikayetçi değilim ama. Hayatımın her anında senin olabileceğini bile düşünmek güzel... İmkansız olsa da sevgilim. Şimdi farzet ki, dudağına küçücük bir öpücük kondurdum. Seni seviyorum, inatla seviyorum...

19 Ocak 2013 Cumartesi

Sen de beni bırakma.

Sevgilim, iki gündür yazamadım. Ne düşündüğümü bilmediğim için bir şeyler yazmakta zorlandım sanırım. Kafamda deli gibi çokça soru var, şu an İstanbul'dasın hala. Dün yine o unuttuğum anlarımızdan biri geldi aklıma aniden. Yine telefonda konuşuyorduk daha ilk aylardı, polyglotta tanışmışız ya hani:) Vincent Polyglot'a mail atıp teşekkür edeceğim seni karşıma çıkardığı için demiştin. Şu an gülüyor musun bilmiyorum ama benim yüzümde tuhaf bir gülümseme var:)  O anlarda sevgimin şiddetinin arttığını hissediyordum, o ses tonun...konuşman... Bir de bıkmadan sıkılmadan attığın seni seviyorum mesajların vardı, buluşacağımız güne kaç saat var onları hesaplayıp yolluyordun falan:( Geceleri beni bırakma diye mesaj atardın, bak ben bırakmadım hala burdayım sana en net ve sadık halimle. Ama seni göremiyorum, yoksun. Sen bıraktın beni Berk. Geride bu anıları ve kocaaaaaman bir sevgini bıraktın içimde. Şimdi bunlarla başa çıkamıyorum, senin olman lazım ki senden güç bulayım. Seni bırakmadım sevgilim, bırakmayacağım...

16 Ocak 2013 Çarşamba

Bir şey söyle artık, susma, uzak durma. Kafayı yiyorum, haberin yok.

İstanbul artık ''sen''

Dün İstanbul'a gittin, içim içimi yiyor. Hayatta en çok sevdiğim, kendimi ait hissettiğim yer İstanbul, seni orda saklıyor benden. Geçtiğim yerlerden, baktığım yollardan geçeceksin bir bir... Yanında olabilseydim Berk keşke, aynı şeyleri okumaktan sıkılıyorsun belki şu an. Ama işte bu böyle his ki, her an her dakika seninle yaşıyorum ve bize dair bir şeyler düşünüyorum hep. 3 yıldır geçmek bitmeyen bir karın ağrısı gibi düşün, bu sancı hiç bitmiyor. Bu sevgim seni ürkütmesin hiç, ben senden bir beklenti içinde değilim artık. Vazgeçiyorum zaten. Ama sindire sindire, bir gün birini gerçekten sevebilecek misin, acaba başkasının elini tutabilecek misin benimkini tutmak istemezken.. Okula bile gitmek istemiyorum, üniversiteyi kazanmış gibi hissetmiyorum. Tadına varamıyorum çünkü seneye İstanbul'a geçeceğini biliyorum. Bu konuda bana çok kızgınsın biliyorum ama bazı şeyleri şu an anlamanı beklemiyorum zaten senden. Böyle olmak zorundaydı, sana hep uzak kaldım hep...Her neyse, dün yine gitmedim ve evde boş boş sadece seni düşündüm. Sonumuzu kendimce tasarladım, yavaş yavaş alışmaya çalışıyorum ama ben seninle, sana üzülmelerimle, bazen de senin küçücük bir sözünle mutlu olmayla büyümüşken seni bir anda bitiremiyorum senin gibi. Senin bitirdiğin gibi...Şimdi toparlanıp, senin dinlediğin şarkıları kapatıp, hazırlanıp okula gitmeye çalışacağım:) Yine yazacağım hergün yazdığım gibi...

15 Ocak 2013 Salı

-

Dün gece rüyamda gördüm seni, düşünmemek için uyumuştum halbuki. Nasıl bir duygu tarif edemem, bir yandan sana o kadar kızgın ve kırgınım ki, öbür taraftan da hala seviyorum inatla... Rüyamda göğsünde uyuyordum elini tutmuştum uzanıyorduk, bir an kafamı kaldırdım ve o keskin bakışlarınla baş başaydım. Yüzünde o gülümseme ve bana bakıyordun göz ucuyla. Berk kurtar beni şu kafamdaki düşüncelerin yoğunluğundan, karmaşasından ve kötü ne varsa... Bana dün gece de mesaj attın ama istediğin tek şey... İşte bunu düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum, sana konduramıyorum anlıyor musun beni. Çık gel, kurtar bu soruların derin üzüntülerinden.     http://www.youtube.com/watch?v=S1IIs_tkHrA&feature=share    şaşırıyorsun değil mi...

14 Ocak 2013 Pazartesi

and all i need was you.

Bugün blogunda yer verdiğin Cem Yılmaz'ın filmine gitmek istedim. Gittim, sık sık Berk bunu izledi, gülmüş müdür, nasıl bir tepki vermiştir diye düşündüm. Esprilerde bizden bir şey bulmuş mudur dedim. Ah Berk ne zaman seni bu kadar sevecek kadar şey paylaştık diyorum kendi kendime. Düşündükçe aklıma 3 yıldır biraz biraz unuttuğum ama hatırlayınca gülümsediğim birçok şey geliyor. Bugün sinemada, bir gün yanımda olmanı, elimi tutup, dudağıma küçük bir öpücük kondurmanı diledim.Bunları paylaşamadık senle... Ama aklıma ne geldi biliyor musun:) Beni gerçekten tam anlamıyla sevdiğini düşündüğüm zamanlarda, televizyonda bir aşk filmi vardı ve senden onu beraber izlememizi istemiştim. Her anını gözümü kırpmadan izlemiştim, yanında değildim. Sana dokunamıyordum, gözünün içine bakamıyordum hiç değilse o an gördüğün her neyse onu ben de senle beraber aynı anda görmeliydim diye... Uyuya kalmıştın sevgilim her zamanki gibi:) Sabah uyandığımda ''aşkım çok özür dilerim:('' mesajınla uyanmıştım. Berk, o kadar özlüyorum ki o günleri. Ama en acı olanı, bir daha o günleri yaşayamayacağız ve ben bu blogu yazarken bir gün biteceğini bildiğim için ağlayarak yazıyorum her gün... Her gün senin için gözyaşı döküyorum. İçimde bir şey acıyor sen gelince aklıma... Keşke bu sevgi için sen de bir şeyler yapabilseydin, en azından... Deneseydin.

13 Ocak 2013 Pazar

؟

Günaydın, dün iğrenç bir gün geçirdim... Neden biliyor musun? Falcıya gittim dün:) Beni o kadar çaresiz bırakıyorsun ki, birinden bir şey duymak istiyorum senle, bizli ilgili... Bana benle sadece bir amaç doğrultusunda görüştüğünü söylemesiyle beraber ağlamaya başladım. Biliyorum tahmin ediyorsun. Söyledikçe, anlattıkça daha çok ağlamaya başladım. Ordan çıktığımda ağlamaktan kendimi kaybetmiştim. Konduramıyordum, hala beni biraz olsun sevdiğini düşünmek istiyordum. Yok... Yoktu. Resmen beynim akarcasına ağladım Berk, o kadar çaresiz hissediyordum ki kendimi. Senden tek bir laf yeterliydi mutlu olabilmem için, arkadaşlarımsa bana kızıyordu hakaret derecesinde. Hala sana nasıl sadık kalabildiğime inanamıyorlardı. Görüşmememi istediler, yapamadım. Hiç olmasa senle bu konuyu konuşmamı istediler. Ama biliyordum, yine susacaktın ya da senden kötü bir şey duyacaktım. Buna cesaretim yoktu. Yine geri çekilmeyi seçtim, gece ağlayarak uyumayı denedim. Arkadaşlarım yanımda olmaya çalışıyor, kızma. Anlatıyorum diye kızma, 3 yıldır onlar olmasaydı hayatım mahvolmuştu. Yine, seni kendi haline bırakacağım, susacağım. Nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum. Artık bu bloga tüm düşüncelerimi en kısa sürede yazmak istiyorum, çünkü son çok yakın sanki ve sana bunları eksiksiz anlatmak istiyorum. Seni seviyorum sevgilim...

12 Ocak 2013 Cumartesi

...

Dün akşam Kıbrıs'a gel diye mesaj attın bana, hem de hemen bugün için gel dedin Berk:) Kabul et bazen beni gerçekten çıldırtabiliyorsun. Sana anlatmaya çalışıyordum ama muhtemelen benim yazdıklarımı okumuyordun bile. Bir ay önce falan Seda diye bir arkadaşımla, Kıbrıs'a gelmeyi planladık. Onun sevgilisi askerde çünkü orda... Gelmek istiyordum evet ama niye gelecektim bilmiyorum. Onun bir amacı var gitmek için, sebebi var, emin olduğu bir şeyler uğruna gidecekti ama bense... Belki sana sürpriz yaparsam gerçekten bir şeyleri daha iyi anlayabilirsin diye düşündüm. Bilmiyorum belki ben burdayım dediğimde gelmeyecektin bile yanıma. Bahsettiğim arkadaşım Seda ve sevgilisi Çağatay bizim gibi sanırım, yaklaşık 4 yıl ayrı kalmışlar. Bir kampta tanışıyorlar ve 4 yıl sonra yine orda bir araya geliyorlar. Ama şu anki mutluluklarını görünce, bi an iç çekip aklıma biz geliyor. Sanırım bizim böyle bir hikayemiz olamayacak. Ben senin ailenle tanışmaya gelip, seni sevme şansını bana veren anneni göremeyeceğim. En tuhafı ne biliyor musun, senin beni sevmediğin düşüncesi bir an olsun aklımdan çıkmazken seni seviyor olmam ve bu duygunun baskınlığıyla kendimi yıpratmam ya da sen mutlusundur diye seni başkasıyla düşünürken gerçekten içimin sızlaması...Biliyorum belki başka birini seviyorsun, belki unutamadın. Belki ben senin için sadece... Ama biliyor musun Berk, kimse seni ne benim kadar sevecek ne de bu kadar sadık kalacak... http://www.youtube.com/watch?v=Rblt3u_Bocw

11 Ocak 2013 Cuma

One Day

Öncelikle senden önce bu yazımı okurken, belki hatırlamazsın diye Gary Moore-One Day açmanı istiyorum. 3 yıldır sanırım senin seçmiş olduğun şarkımızın o sözleriyle seni bekliyorum; ''one day your dreams may all come true'' diyordu. İlişkimizin artık kötüleştiği zamanlarda bu şarkıyı dinlemeye korkuyordum sevgilim, korkuyordum çünkü seni bana hatırlatacak her şeyden elimden geldiğince kaçmak istedim. Seninle görüşmüyordum bile, ne yaptığını bilmiyordum. Bazen sana kötü bir şey oldu mu diye içim içimi kemiriyordu ama sen... Görüşmüyorduk işte, artık o şarkıdan kaçmadım, her dinlediğimde defalarca ağlamama rağmen dinledim. Senle bu şarkıda dans etmek ya da ne biliyim loş bir odada bu şarkımızı açıp ellerin yüzüme değerken dudaklarımız birleşirken senle beraber olmanın hayalini kuruyordum. Hatırlıyor musun, bir keresinde yazın sen sahildeyken beni aramıştın ve bak sana ne dinleticem deyip şarkımızı açmıştın. Gözüm dolmuştu, hatırlıyor olmana mı yoksa bana hala değer verdiğine mi sevindim bilmiyorum:) Umarım bir gün güneş üstümüze parlayacak sevgilim...

10 Ocak 2013 Perşembe

''nbrrr''

Bugünkü ümitsizliğimin üzerine ve üzüntümü hissetmişçesine yaklaşık 26 dakika önce bana yazdın sevgilimmm:) 2 ay önce doğum gününde görmüştüm en son seni, belki yanlış anlaşılma belki benim alınganlığım bilmiyorum ettiğimiz kavga yüzünden 2 ay görüşmedik hiç. Seni çooookkkk özlemiştim. Şu an deli gibi mutluyuuum:)

Şiirler gibi sonsuzluğa...

Senle paylaşamadığım ne varsa buraya dökeceğim, belki bir gün okursun diye içimdekileri bir bir anlatacağım buraya. Senden kalan tek şey bana verdiğin şiir kitabı ve o şiir kitabının ilk sayfasında gülümseyerek yazdığın ''Canım Sena'ma şiirler gibi sonsuzluğa...'' 3 yıl olacak, sonsuzluğa gider mi bilmem ama... Çok belli ki yapamadık, yapamadım belki. Çünkü, çok sevdim. Polyglot ile başlayan serüvenimiz, belki de bu blogla sona erecek. Ayrılık konuşmasını yaparken senden son kez benim için bu blogu okumanı isteyeceğim belki. Bilmiyorum, sanırım okuma tenezzülünde bile bulunmayacaksın. Ne olursa olsun 3 yıldır tek başıma sürdürdüğüm bu aşkta en azından yaşadıklarımı bilmeni isteyeceğim. Kimse bu kadar sevmedi çünkü seni, sevmeyecek de biliyor musun? Sevgilim, neden bu duruma geldik? Her gece sana sarılarak geçireceğim anların hayalini kurarken bile mutlu edebiliyorsan sen beni, kim bilir yanımda hep yanımda olsan her şey ne kadar güzel olacaktı... İlk adımı bu şekilde atmak istedim sanırım, özledim sevgilim seni çok özledim. tumemanques.